Kamuoyuna Duyuru

Uçan Süpürge Vakfı, Türkiye kadın hareketinin içinde 25 yıldır, kadınların güçlendiği ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı, herkes için adil bir dünyaya kavuşmak için değişim yaratmak amacıyla çalışan bir kadın sivil toplum örgütüdür.

Bir parçası olduğu Türkiye kadın hareketinin birikimlerinin farkındadır; bu birikimin sorumluluğunu taşır. Bu nedenle, kadınların gerçek gündeminin, ulusal-uluslararası bütün kazanımların ve sorunların kamuoyuyla paylaşılması, genç kuşaklara aktarılması bizim için büyük önem taşır.

Hak temelli ve cinsiyet temelli çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla kamu arasında iletişim konusunda atılan adımların içinde yer alan,   TBMM bünyesinde 2008’de kurulan KEFEK komisyonunun kurulması sürecinde aktif olarak rol oynayan, Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla evliliklerin Önlenmesi konusunda bir araştırma komisyonu kurulması aşamasında etkin olan, “Demokraside Kadın İzleri” , “CEDAW şampiyonları”  gibi birçok çalışmanın TBMM ile ortak yapılmasını sağlayan ve bütün bu çalışmalar çerçevesinde TBMM ile çalışma noktasında ciddi bir birikimi ve deneyimi olan Uçan Süpürge Vakfı olarak, TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi amacıyla 9 Mart 2021 tarihinde kurulmuş olan Meclis Araştırma Komisyonunun 24.06.2021 tarihli toplantısına davet edilmiş olmamıza rağmen katılmayacağımızı bildirmiş bulunmaktayız.

Çünkü;

  • Komisyonun kurulduğu günden bu yana, TBMM’nin, kadın örgütleri ile komisyon kurulmadan önce kadının insan hakları alanında yaptığı mücadeleler değersizleştirilmiş, kadın örgütleri yok sayılmış, bilinçli olarak görmezden gelinmiştir.
  • Bu komisyon kurulmadan önce, TBMM bünyesinde gerek kadına karşı şiddetle mücadele üzerine gerekse erken yaşta ve zorla evliliklerin önlenmesi amacıyla kurulan komisyonların raporları karar alıcılar tarafından dikkate alınmamış ve çözüme dair hiçbir somut adım atılmamıştır.
  • Komisyon, kurulmasından kısa bir süre sonra, amacı kadına karşı şiddeti önlemede gerekli tedbirleri almak olan ve ilk kez Türkiye’nin kabul edip imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin, 20 Mart 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı kararıyla gerçekleşen fesih girişimini görmezden gelmiştir. Söz konusu komisyonun görmezden geldiği İstanbul Sözleşmesi, kadına karşı şiddeti önlemede gerekli tedbirleri almak üzere hazırlanmış en kapsamlı en kapsayıcı uluslararası sözleşme olup, ilk imzacısının Türkiye olduğu uluslararası bir kazanımdır.
  • Farklı görüşlerden insanların oy vererek TBMM üyesi olarak seçtikleri muhalefet milletvekilleri söz konusu komisyonun yönetiminde yer almamış, söz konusu komisyon anti demokratik bir yapı çerçevesinde ortaya çıkmış ve kadına karşı şiddetin tüm taraflarıyla ve farklı bakış açılarıyla konuşulması imkansız hale gelmiştir.
  • Kamuoyuna açık olan, TBMM web sitesinde yayınlanan komisyon tutanaklarında herkesin kolaylıkla görebileceği gibi, 15 yaş altı evlilikler ile ilgili konuşmalarda Erken Yaşta Zorla Evlilikleri meşrulaştıran ifadeler yer almıştır.
  • Kadın örgütlerinin mücadelesi, hukukçular, parlamenterler ve konunun uzmanlarının da katkılarıyla, İstanbul Sözleşmesi’ni temel alarak hazırlanmış olan 6284 sayılı yasanın temelsiz kaldığı komisyon tarafından kabul edilmemiş, İstanbul Sözleşmesi’ne alternatif sözleşme ve kanunların da ileriki süreçlerde tartışılabilir olabileceği komisyonda ima edilmiştir.
  • Kadınlara yönelik şiddeti çoğu zaman kadınlara merhamet ve acımayı çağrıştıran vicdani bir sorun olarak ele alan, şiddet faillerini cesaretlendiren, 6284’ü hedef alan, kadın örgütlerini manşetleriyle hedefe koyan medya kuruluşları bu komisyona davet edilerek, komisyon, adında taşıdığı amacın bütünüyle dışına çıkmıştır.
  • “Söz konusu kadına karşı şiddetse gerisi teferruattır” diyen komisyon başkanı, komisyonda konuya dair muhalif söz söylenmesine dahi izin vermemiştir. “Bir kadın bile şiddet görmesin diye anayasayı değiştiririz” cümlesinin yer aldığı komisyon konuşmalarına ve iktidarın, “kadına karşı şiddetle mücadelede sıfır tolerans” açıklamalarına rağmen, komisyon tamamen toleransa açık bir ortamın oluşmasına aracılık yapmıştır.

Kadın hareketinin eşitlik mücadelesi içinde yer alan, tek bir kız çocuğu evlendirilmesin, tek bir kadın öldürülmesin, her kız çocuğu eğitime eşit erişebilsin, kadınlar ekonomiye,  siyasete, istihdama, hayata daha fazla katılsın, göçmen, mülteci, yerli, yabancı, hiçbir kadın ayrımcılığa uğramasın diye çalışan bir kadın sivil toplum örgütü olarak; kuruluşundan bugüne kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık konusunda kadınlar açısından hiçbir olumlu uygulama ortaya koymamış bu komisyonun davetine katılmadığımız bilgisini sebepleri ile birlikte kamuoyu bilgisine sunarız.

Uçan Süpürge Vakfı

Haziran 2021